Bezmi ezelden gelen varlık nuru Efendim
Âlemlerin sultanı sensin yâ Rasûlellah
Muhammed müctebasın maşukun ben Efendim
Ümmetin olmaktan mesrurum yâ Rasûlellah
Cemaline hayranım yandım yâ Habibellah.
Nurun olmasa Rabbim âlemi yaratmazdı
Kur’an arza inmezdi, kalbe iman doğmazdı
Karanlık gecelerin, sabahı hiç olmazdı
Sevgin ile ravzana, varsam yâ Rasûlellah
Misk-ü amber didarın, yandım yâ Habibellah.
Veladetin olmasa, mâtem tutardı gökler
Yağmazdı vadiye rahmet, açmazdı hiç güller
Öksüz kalırdı beşer, inermiydi melekler
Aşkımı söylemeye gelsem yâ Rasûlellah
Üsve-i hasenene yandım yâ Habibellah.
Medine’nin sembolü, Yeşil Türbeye varsam
Babü’s selamdan girip, kabrin başında dursam
Sana olan aşkımla, göz yaşımı akıtsam
Esselamü aleyküm, desem yâ Rasûlellah
Esselamü aleyküm, yandım yâ Habibellah.
Özlemim hep zirvede, kalbim çıkacak gibi
Ravzanda durabilsem, deli divane gibi
Gözüm seni arasa, garip bir Mecnun gibi
Sevgin gönlüme dolsa, gelsem yâ Rasûlellah.
Görebilsem gül cemalini yâ Habibellah.
Yanında medfun Ömer Faruk, Sıddık-ı Ekber
Cennet-ül Bâki’de var ashabın ve şehitler
Mahşer günü ümmetin senden şefaat bekler
Hamd sancağın altında dursam yâ Rasûlellah
Havzu Kevser başında bulsam yâ Habibellah.
Şefaat beratımı alsam yâ Rasûlellah
Meded yâ tabib’el kulub yâ Kerimellah
Çan 12 Rebiulevvel 1446
YanıtlaYönlendir
|